Kum Terapi

Kum terapi ile bilinçaltınızı dönüştürün…

Sözlerin değil, sembollerin konuştuğu bir terapi düşünün…
Terapiste hiçbir şey anlatmanız gerekmiyor. Terapi odasına giriyor, bir tepside bulunan yumuşacık kumlara dokunuyor, sonra raflara dizilmiş yüzlerce çeşit minyatür arasından seçim yaparak kuma yerleştiriyor ya da sadece kuma şekil vermekle yetiniyorsunuz. Ardından isterseniz hangi hislerle ne yaratmaya çalıştığınızı terapiste anlatıyor ya da bir sonraki seansa kadar vedalaşıp ayrılıyorsunuz. Sizin rastgele olduğunu düşündüğünüz minyatürler ve şekiller, hiç konuşmasanız bile terapist için çok şey ifade ediyor çünkü onlar sizin iç dünyanızın somut dışavurumları oluyor. Bu sembollerin size tepsiden geri yansıması ise bilinçaltınızda iyileşme yaratıyor. Günlük yaşamda yüzde 95 bilinçaltımızı, yüzde 5 bilincimizi kullanıyoruz aslında.

 

Kum Terapisi nasıl başladı ?

Kökleri İngiliz psikiyatrist Margaret Lowenfeld’e dayanıyor. “Dünya Tekniği” dediği bu yöntemi 1930’larda çocuklarla sözel olmayan iletişim kurma yolu olarak kullanıyor. Jung ekolünden gelen İsviçreli terapist Dora Kalff ise 1954’te Zürih’teki bir psikiyatri konferansında Lowenfeld’in tekniğinden çok etkileniyor. Analitik psikolojinin kurucusu, İsviçreli psikiyatrist Carl Jung’un cesaretlendirmesiyle İngiltere’ye gidiyor, Lowenfeld, Fordham ve Winnicot ile çalışıyor ve İsviçre’ye döndükten sonra Jung sembolojisini kullanarak Kum Oyunu (Sandplay) olarak adlandırdığı kendi versiyonunu geliştiriyor. Dora Kalff bu tekniği terapi amaçlı kullanmaya karar veriyor. İnsanların içsel çatışmalarının semboller vasıtası ile dışarı çıktığını ve bunlarla kişinin kendi kendini tedavi edebildiğini görüyor. Önce çocuklarla kullanmaya başlıyor, daha sonra yetişkinlerde uyguluyor.

 

Kimler faydalanabilir ?

Çocuk ve yetişkinlerde travmatik tüm durumlarda fayda görülüyor. Çocuklarda öğrenme problemleri, yetişkinlerde stres, anksiyete, depresyon tablolarında faydalanılabilir. Şu an Massasuchets eyaletinde 20’den fazla okulda öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivetede kullanılıyor. Çocukların içsel çatışmalarını kuma yansıtmaları bu sorunların çözümüne katkı sağlıyor.